Ülkemizde de oldukça ilgi gören ve en fazla satan ilk 5 marka arasında yer alan Güney Koreli otomotiv üretici Hyundai’nin anlamı ise Kore dilinde “çağdaş, modern” anlamına geliyor.
Hyundai markası, 1947 yılında Güney Kore’de Chung Ju-Yung tarafından inşaat şirketi olarak kurulmuştur. İnşaat şirketi olarak kurulmasıyla piyasaya giren Hyundai grubunun küçük bir de tamir atölyesi bulunmaktaydı. Kore savaşı sonrasında yeniden yapılanmaya giden Hyundai grubu, 1960 ve 1970 yıllarında, gemi, otomobil ve makine üretimi gibi alanlara ağırlık göstermiştir. Bu ağırlıklı alanın devamında Hyundai grubu büyük gelişmelere zemin hazırlamıştır ve piyasanın ilgisini bu şekilde çekmeyi başarmıştır.
1967 yılında Güney Kore Ulsan’da Chung Ju Yung , Hyundai Motors firmasını HMC adıyla adıyla kurarak İngiltere’den kit halinde gelen Ford Cortina modeli arabaları monte etmeye başlamıştır.
Chung Ju Yung gelişmelerinin sektöre farklı bir açıdan bakan bir yabancı tarafından gerçekleştirileceğine inanıyordu. Yabancılara pek de olumlu bir gözle bakmayan bir kültürde bu riskli bir tercihti. Yung bu riski göze aldı ve tercihi İngiltere’den George Turnbull oldu.
Turnbull, Kore’ye 1974 başlarında geldi ve kendisine Ulsan’da bir otomobil fabrikası kurarak ilk arabasını iki yıl içinde üretme görevi verildi. Otomobil üretimi için gelişmiş bir alt yapısı olmayan bir ülkede bu, gerçekleşebilmesi güç bir görevdi. Koreli anlayışı, kurulan fabrikasının ısıtma sisteminin ancak proje kar’a geçtikten sonra gündeme gelebileceğini öngörmekte idi. Turnbull yönetimi kar etmeyi beklemeden ısıtma sistemi monte etmeye güç razı edebildi. Güç şartlara rağmen iki yıl sonra Hyundai Pony ilk Güney Kore halk arabası olarak üretim hattından satışa geçebildi. Bir Koreli ve bir İngiliz el ele vererek Güney Korelilerin yaygın bir şekilde satın alıp kullanabileceği bir otomobili hayata geçirdiler. 1977 yılında ise, hepimizin H100 olarak bilindiği Porter adlı ticari modelin üretimi başlanmıştır.
1986 yılında Hyundai, Excel modelini tanıtarak Pony’nin yerini almıştır. Excel, aynı zamanda Kuzey Amerika’ya giden ilk Hyundai modeller arasındaydı… Zamanla Kompakt sınıf temsilcisi Elantra, Orta sınıf temsilcisi Sonata ve önden çekişli Üst sınıf temsilcisi Grandeur (ya da diğer ismiyle Azera) da tanıtılarak bütün Dünya pazarında satışa sunulmuştur. 1990 yılında Hyundai, Türkiye’ye Kibar Holding’in desteğiyle geldi. 1991 yılında ilk arazi otomobili Galloper, Mitsubishi’nin popüler modellerinden Pajero’dan baz alarak tanıtıldı. 1994 yılında ise Accent adlı model tanıtılarak Excel’in yerini almıştır. Ve Accent, Hyundai’nin ilk altın çağlarından biriydi…
İzmit’te, 25 Eylül 1995’te temeli atılan ve rekor bir sürede tamamlanıp 1997 yılının Temmuz ayında seri üretime başlayan Hyundai Assan Fabrikası, 20 Eylül 1997’de gerçekleştirilen törenle açıldı. Aynı senede Starex adlı ticari model ile Atos adlı minik model tanıtıldı.
1998 yılında ise Güney Kore’nin ilk otomobil ve taşıt markası Kia ile güçlerini birleştirdi. 1999 yılında Hyundai, Almanlara meydan okumak üzere Centennial (ya da diğer ismiyle Equus) adlı arkadan itilen lüks sınıf modelini tanıttı. 2000 yılında Santa Fe adlı orta sınıf arazi otomobili tanıtıldı. 2001 yılında ise Terracan adlı yeni üst sınıf arazi modeli, Galloper’ın yerini almak üzere tanıtıldı. 2002 yılında Avrupa’ya özel Getz adlı küçük Hatchback modeli tanıtıldı. 2004 yılında Tucson adlı Kompakt sınıf arazi otomobili ile Matrix adlı küçük sınıf MPV modeli tanıtılırken, 2006 yılında ise Veracruz adlı üst sınıf arazi otomobili tanıtılarak bir önceki model Terracan’ın yerini almıştır.
2007 yılında Avrupa’da ikon felsefesini taşıyarak i30 (Elantra GT’nin devam modeli) ile i10 (Atos’un devam modeli) modellerini tanıttı ve 2008 yılında i20 adlı küçük model tanıtılarak Getz’in yerini almıştır. Aynı süreçlerde yine arkadan itilen, fakat üst sınıf temsilcisi olan Genesis; 8 silindirli motor seçenekleriyle beraber tanıtıldı. Ardından yine arkadan itilen, fakat Turbo 4 silindirli benzinli alternatifine sahip Genesis’in Coupe gövdeli versiyonu, 1996 yılında ortaya çıkan önden çekişli Tiburon’un yerini almak üzere tanıtıldı. 2010 yılına geldiğimizde ix20 adlı küçük MPV modeli Matrix’in yerini alarak tanıtılsa bile, maalesef çok tutulamamıştı.
2009 tarihinde Sonata sadece Amerika Pazarı için yenilenirken, 2011 yılında ise Avrupalılara özel olarak orta sınıf temsilcisi i40 adlı yeni ve farklı model tanıtıldı. Yine 2011 yılında Hyundai, Veloster adlı önden çekişli ve “oldukça tuhaf” Coupe modelini tanıtmıştır.
2013 yılında ikinci nesil Genesis modeli tanıtılsa da, 2015 yılında Hyundai o ismini marka haline dönüştürerek 2016’da Genesis G80 olmuştur. Ağabeyi Hyundai Centennial ise ismini Genesis G90 olarak değiştirmiştir. 2016 yılında Hybrid, Plug-In Hybrid ve Elektrikli olmak üzere üç farklı alternatife sahip olan Ioniq serisi, Toyota Prius gibi çevreci modellere karşı çıkmak için tanıtılarak satışa sunuldu. 2017 yılında dört çeker alternatifine de sahip olan küçük sınıf arazi otomobili Kona adlı model, Matrix ile ix20 gibi küçük sınıf MPV modellerini unutturmak üzere tanıtıldı.
2018 yılının başında ise Hyundai, Nexo adlı Yakıt Hücreli Elektrikli Aracını (FCEV) tanıtarak İkinci nesil Tucson FCEV’in yerini de almıştır. Hyundai; i10 ile i20 ve Sedan kardeşi Accent’ten, i30 ile Sedan kardeşi Elantra ve Tucson’a kadar bütün Türk tüketicilere sevdirmeye devam etmektedir.