Nissan Türkiye olarak 2010 yılı nasıl geçti? Değerlendirir misiniz?
Nissan Türkiye olarak 2009 yılını 1,33% pazar payı ile kapattık. 2010 yılında binek pazar payımızı %1,6’dan %2,2’ye çıkarttık. Toplam pazar da ise 1.74%’ lük pazar payına ulaştık. 2010 yılında toplam pazar %38 oranında büyüme gösterirken, Nissan %81 ile pazardan daha fazla büyüdü. Geçtiğimiz aralık ayında ise 3,077 adetlik satış ile %2,1’lik bir pazar payı elde ettik. 2010 yılını değerlendirdiğimizde; özellikle düşük seyreden kur, bankaların kredi vermede istekliliği, tüketici kredi faiz oranları ve genel anlamda yaşanan istikrarlı ortam tüketici güven endeksinin kriz öncesi seviyelere çıkmasına neden oldu.
2010 yılında pazardan bağımsız 7.000 adet Qashqai satma hedefimiz olduğunu belirtmiştik. 2009 yılında 3.809 adetlik satışla sınıfının en çok tercih edilen Crossover’ı olan Qashqai’ nin satış başarısını, 2010 yılında, bayi teşkilatımızın da üstün gayretleriyle, 7.051 adet Qashqai ve 454 adet Qashqai+2 satışı ile toplamda 7.500 adet seviyesine getirdik. Böylece Qashqai, ürün gamımız içinde %85’ lik büyüme oranıyla en çok tercih edilen model olma özelliğini bir kez daha göstermiş oldu. Auto Show fuarı’nda lansmanını gerçekleştirdiğimiz Yeni Micra ve Juke modelleri de yılın son iki ayında başarılı satış rakamlarına ulaştı. Juke 1.113, Micra ise 545 adetlik satış rakamıyla 2011’ de görecekleri yoğun talebi şimdiden belli etti.
Nissan’ ın geçmiş dönem satışlarına bakıldığında 2010 yılının diğer yıllara göre çok farklı bir yıl olduğunu, bu senenin Nissan tarihine adını “All Time Record” yazdırarak geçtiğini belirtebiliriz. 2002’ den bugüne kadar olan döneme bakıldığında, Nissan’a ait en yüksek satışın 705 bin adet satışa ulaşan 2005 yılındaki pazarda, 10.520 adetlik satış olduğunu görmekteyiz. Ancak 2010’da bu sayının tam 2.744 adet üzerine çıkarak 760 bin rakamına ulaşan, pazarda 13.264 adetlik satış ile yılı kapatmayı başardık.
Nissan markasının global pazar payı %5.7 ler seviyesinde. Nissan global anlamda olduğu gibi Avrupa’da da rekor seviyeye taşımıştır. Nissan, 2010 yılında Avrupa’ da elde ettiği %3,1 pazar payı ile 1995 yılından beri en yüksek pazar payına ulaşmıştır. Nissan Türkiye, 2010 yılındaki %81’ lik büyüme oranı ile Nissan Avrupa’ nın en çok büyüyen ülkesi olma başarısını gösterdi.
2009 yılında 3.809 adetlik satışla sınıfının en çok tercih edilen Crossover’ı olan Qashqai’nin satış başarısını, 2010 yılında, 7.051 adet Qashqai ve 454 adet Qashqai+2 satışı ile toplamda 7.500 adet seviyesine getiren Nissan Türkiye, 2010 yılında Avrupa’da satılan toplam 235.462 adet Qashqai’ nin Avrupa satışları içinden ortalama payının üzerinde %3,2’lik pay alma başarısını yakaladı.
Bünyesindeki 12.500 çalışanıyla Nissan Avrupa, 2010 yılında Rusya dâhil doğu ve batı Avrupa ülkelerinde toplam 555 bin adet araç sattı. İngiltere ve İspanya’ da bulunan üretim tesislerinde ise 390.727 adet araç üretimi yaptı.
– Nissan’ın Türk otomotiv pazarına bakışı ne yönde?
2010 yılını 760.913 adetle kapatan Türk Otomotiv Sektörü, 2009 yılındaki 557.126 adetlik satışını %36.58 oranında geçerek büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu artış, sektörün ülke ekonomisine sağladığı katkı göz önüne alındığında olumlu bir grafik çizmektedir. Yıl içinde, binek sınıfında 509.784 adet, ticari sınıfta 251.129 adetlik satış rakamlarına ulaşılması sektörün Türkiye için en önde gelen endüstrileri arasında yer almasını sağlamaktadır. Ayrıca artan talebe yanıt vermek için yaratılan istihdam ve satışlardan elde edilen gelir ülke ekonomisine ayrıca katkı sağlamktadır. 2011 yılında da mevcut ekonomik parametreler 2010 yılındaki istikrarlı gidişatını sürdürürse pazarın da aynı şekilde olumlu tepki vereceğine inanıyoruz. Ancak sektördeki canılılık ekonomik gelişmelerle birebir ilişkili olduğundan bu konu ön planda tutulmalıdır görüşündeyiz. Nissan olarak stratejilerimizi mevcut koşullar ve farklı senaryolar için hazırlamaktayız. Ancak sektörün genel anlamdaki öngörüleri gerçekleşirse bu yıl da olumlu bir yıl olarak anılacaktır. Satış stratejimizde Nissan Türkiye, yeni segmentlerin yaratıcısı olan Nissan” ın global stratejisini Türkiye pazarında da sürdürmeyi hedeflemekteteyiz. Bilindiği üzere Crossover segmentinin yaratıcısı olan Nissan, Qashqai modeli ile binek otomobilin sürüş konforunu yerden yüksek arazi araçlarının heybetli görünümüyle birleştirerek büyük bir başarıya imza atmış ve Qashqai”nin ilk lanse edildiği 2007 yılından beri 500.000 adetten fazla bir üretim sayısına ulaşmıştır. Bu özelliğini kompakt crossover segmetinin ilk örneği olan Juke ile devam ettiren Nissan tüketicilerin değişen beğeni ve beklentilerini en iyi şekilde öngörerek alternatif ara segmentler yaratmaktadır. Nissan Türkiye de bu global amaç doğrultusunda stratejilerini belirlemekte ve Türkiye”de 2009 yılından beri sürdürmekte olduğu Crossover segmentindeki liderliğini güçlendirerek devam ettirmeyi hedeflemektedir. Nissan Türkiye, Qashqai, Juke ve 2011 yılı içinde satışına başlanması planlanan dizel Murano ile crossover segmentinde en çok tercih edilen örnek bir marka olmayı kendisine gaye edinmiştir.
– Türk otomotiv sektörü olarak 2010 yılı rekorlarla geçen bir yıl oldu. Sizce sektörümüzü 2011 yılında neler bekliyor?
2011 yılında Nissan Türkiye olarak 20,000 adet araç satışına ulaşmak ana hedefimiz. Bu hedef doğrultusunda ana modelimiz Qashqai olacak. Crossover segmentinin satış lideri olan aracımızı 2011 yılında da lider konumda tutmak amacındayız. Crossover segmentindeki bir diğer yeni modelimiz de Juke. Juke, yerden yüksek yapısı ve farklı dış tasarımının da etkisiyle Qashqai ile yakaladığımız liderlik konumumuzu güçlendirecek. Juke”a şimdiden yoğun bir talep bulunmakta. Mart ayı sonuna kadar olan satışlarımız için sıra bulunuyor. Mevcut ekonomik koşulların devam etmesi ve istikrarın korunması sağlanırsa 2011 yılında büyüme oranımızı artırmayı hedefliyoruz.
– Nissan önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de yatırımı olacak mı?
Nissan, ortak hedeflere ulaşılması konusunda desteklemeye devam ediyor. Dirsek temasında çalıştığımız için gerekli destekleri sağlıyorlar. Devamlı olarak bilgi paylaşımında ve görüşmelerde bulunarak bilgiler düzenli olarak güncelleniyor.
– Nissan Türkiye olarak 2011 yılında ürün gamınıza hangi yeni modelleri katacaksınız? Müşterilerinizi ne gibi sürprizler bekliyor?
2011 yılına girişle birlikte Navara” nın 3.0 litrelik versiyonunun satışına başladık. Bu versiyon 6 silindirli çok güçlü dizel motora sahip. 550Nm tork üretim değeri ve 231 HP” lik motor gücü onu Pick-up segmentinin en güçlü aracı yapıyor.
Ayrıca yıl içerisinde Murano”nun dizel versiyonunu satışa sunacağız. 190HP güç üreten bu dizel motor olağanüstü sessiz çalışması ve 450 Nm gibi yüksek tork üretim değeriyle dikkat çekiyor. Ayrıca bu modelin donanımı sunacağımız paket ile çok yüksek olacak.
– Dünya otomotiv sektöründe son yıllarda elektrikli otomobil üzerine yapılan yatırımlar hızla artarak devam ediyor. Elektrikli otomobil devrimi hakkındaki görüşlerinizi ve bu pazara yönelik yatırımlarınızı öğrenebilir miyiz?
Dünya otomotiv sektörü son yıllardaki teknolojik gelişmeleri otomotiv dünyasına çok başarılı bir şekilde entegre etmeyi başardı. Bunun en somut örneği ise yine Nissan”dan geldi. Nissan, Leaf modelini geçtiğimiz kasım ayında Japonya”da satışa sundu. Bu yıl ABD ve Avrupa” da satışa sunulan %100 elektrikli ilk araç olan Leaf, 2012 de ABD” de, 2013”te ise İngiltere” de üretilecek. Nissan, 160”dan fazla tedarikçi ile global anlamda işbirliğine giderek Leaf modelinin oluşturulması, teknik alt yapı çalışmalarının kusursuz bir şekilde yapılmasını sağlamıştır. Bunun en somut örneklerinden birisi de Nissan” ın Portekiz hükümeti ile yapmış olduğu teknik altyapı anlaşmasıdır. Hükümet Nissan Leaf için 3,000 adet şarj istasyonu kurmayı kabul etmiş, Nissan ise tamamen elektrikle çalışan Leaf modelini devletin sağladığı çevre teşvik vergileriyle öncelikli satışa sunmayı hedeflemiştir. Leaf modelinde bulunmayan egzoz sistemi ve içten yanmalı motor geleceğin otomobillerinin 10-15 yıl içerisinde hayatımızda alacağı yeri ve çevreye olan duyarlılığı göstermektedir. Nissan” ın bir dünya otomobili olarak tanıttığı bu model 5 kapılı c segmentinde kompakt yapısıyla gündelik hayatta rahatlıkla kullanılabilecek bir formdadır. Tam şarj ile 160km menzil ve 160 km/h max sürate ulaşabilen Leaf, 2013 yılında İngiltere”de üretilmeye başlandıktan sonra Türkiye için daha net konuşulabilir hale gelecektir. Devletten beklentimiz elektrikli otomobillere çevre teşviği ile vergi indirimi sağlanması, ilk önce seçilecek pilot bölgelerde, daha sonra ülke çapında teknik alt yapı için en önemli unsur olan şarj istasyonlarının kurulmasında öncelikli planlamalar yapılmasıdır. Biz de bu koşullar oluştuğunda yakın gelecekte Nissan Türkiye olarak uygun koşullar Nissan Global ile gerekli müzakereleri daha net bir şekilde yapabiliriz.
– 2011 yılına yönelik hedef yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Ülkemizde 2010 yılında 42.658 adet SUV segmenti satışı gerçekleşirken, ODD verilerine 2010 yılında sınıfının en çok tercih edilen Crossover’ı 7.500 adetle Nissan Qashqai oldu. Böylece Qashqai, ürün gamımız içinde 2009 yılındaki 3.809 adetlik satışla kıyaslandığında %85’ lik büyüme oranıyla en çok tercih edilen model olma özelliğini bir kez daha gösterdi. Qashqai ile hedefimiz 2011 yılında da bu başarıyı daha üst seviyelere getirmek. Auto Show’da lansmanını gerçekleştirdiğimiz Juke modelimiz ise son iki aydaki 1.113 adetlik satış rakamı ile 2011 yılında göreceği yoğun talebi şimdiden belli etti. Böylece Juke, Nissan’ ın crossover segmentindeki başarısını pekiştirerek Nissan’ ın bu segmentteki gücünü Qashqai’ nin de tartışılmaz etkisiyle artıracaktır. Yeni segmentlerin yaratıcısı Nissan, özellikle crossover segmentinde Qashqai” nin ardından Juke ile öncü marka olma konumunu güçlendirdi. Biz de Nissan Türkiye olarak çalışmalarımızı ülkemizdeki Crossover segmentine olan talebin artması yönünde ilerletiyoruz. Yıl için piyasaya sunacağımız Murano dizel de buna açık bir destektir. Bu sayede crossover segmentindeki en güçlü marka olmayı amaçlıyoruz. Juke, Qashqai ve Murano ile bu segmentteki liderliğimizi 2011 yılında daha da yukarı taşımayı hedefliyoruz.